Fince Dersleri 8

Fince Bağlaç ve Edatlar

Bağlaçlar ve edatlar, kelime ve cümleleri birbirine bağlayan ve anlam ilişkileri kuran sözcüklerdir. Fince'de bunlara "pikkusanat" yani küçük kelimeler denir.
Fince'de Bağlaçlar
Türkçe'de kullandığımız aşağıda sıralanan bağlaçların Fince'de de kullanımları ve karşılıkları var. Örneklerle; bağlaçlar nerede kullanılıyor, bağlaçlar nasıl kullanılıyor bunlardan bahsedeceğiz.
Finlandiya vatandaşlığına başvurabilmek için Fince'yi en az orta düzeyde biliyor olmanız gerekiyor. YKI adı verilen ve Fince yeterliliği ölçmek için yapılan sınavda iyi sonuç alabilmek için bağlaçlar kullanarak uzun cümleler kurabiliyor ve konu anlatımları yapabiliyor olmanız gerekiyor.
Bağlaçlar Listesi
ve, veya, ile, ama, ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki,öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira, de/da
Örnekler:

Ve - Ja
Minä ostin sängyn ja tyynyn.
Yastık ve yatak aldım.
Minä kävin marketissa ja ostin maitoa.
Markete uğradım ve süt aldım.

Veya, Yahut - Tai
Sinä voit katsoa elokuvan tai tv-sarjan.
Film veya dizi izleyebilirsin.
Sinä menet kouluun tai jäät kotiin.
Okula gidersin yada evde kalırsın.

Yoksa - Vai
Haluaisitteko juoda teetä vai kahvia?
Çay mı yoksa kahve mi içmek istersiniz?
Vai ve Tai benzer anlamlı kelimeler ancak düz cümlelerde "tai" soru cümlelerinde "vai" kullanıyoruz.

İle - Ja / -lla
"İle" sözcüğü Türkçe'de bazen "ve" bağlacı bazen de "ile" edatı olarak kullanılıyor. Ancak Fince'de bu ikisi için iki ayrı kelime ve kullanım var.
Örnekler:
Ahmet ile Mehmet İstanbul'a gitti. Bu cümlede "ile", "ve" manasında;
Ahmet ve Mehmet İstanbul'a gitti. - Ahmet ja Mehmet menivät Istanbuliin.
Eve otobüs ile geldim. - Bu cümlede ise "ile" edat olarak kullanılmış.
Tulin kotiin bussilla. - Edat olduğu için Fince'de buna karşılık düşen -lla ekini kullanıyoruz.


Ama - Mutta
Ceket ucuzdu ama satın almadım. - Takki oli halpa mutta en ostanut.
Ancak - Kuitenkin

Rağmen - Vaikka
Vaikka kelimesini Fince'de cümlenin başında kullanıyoruz.
Vaikka ihmiset ovat erilaisia, heillä on paljon yhteistä.
İnsanlar farklı olmasına rağmen onların çok ortak yönleri var.

Belki - Ehkä
Tampereella ehkä sataa vettä viikonloppuna.
Haftasonu Tampere'de belki yağmur yağar.

Çünkü, Bu Yüzden - Koska, Siksi
Genelde miksi, minkä takia gibi neden, ne için sorularına yanıt verirken kullanıyoruz.
Miksi vaihtoit tv-kanavan?
Koska se et halunnut katsoa sitä.
- Kanalı neden değiştirdin?
+ Çünkü izlemek istemedin.

Eğer - Jos
Jos sinulla on aikaa huomenna, voisitko tulla meille?
Yarın eğer vaktin varsa, bize gelir misin?
(Türkçe'de fiile -sa/-se eki eklendiğinden "eğer" kelimesini çıkarsakta yine şart/koşul anlamı veriyor.)
Jos käyt Ranskassa, ota hienoja valokuvia.
Eğer Fransa'yı ziyaret edersen, harika fotoğraflar çek.

Yine / Tekrar - Taas, Yeniden - Uudelleen / Uudestaan
Genelde bu kelimelerin kullanımları ve anlamları birbirinin aynı.
Kävitkö taas kaupassa?
Yine mi dükkana uğradın?
Yritä uudelleen.
Yeniden dene.

Ancak, Lakin, Yinede - Kuitenkin, Silti, Edes
Hän teki hyvää työtä. Kuitenkin hän sai kovaa kritiikkiä.
O iyi bir iş yaptı ancak sert eleştriler aldı.
Sanoin "älä mene siihen" hänelle, silti hän meni.
Ona "oraya gitme" dedim, yinede gitti.
Koe oli vaikea, menestyin kuitenkin.
Sınav zordu ancak sınavda başarılı oldum.

Sadece, Yalnız - Vain
Ostin kaupasta vain jogurttia.
Dükkandan sadece yoğurt satın aldım.
Vain 2 lasta oli päiväkodissa.
Kreşte sadece 2 çocuk vardı.

Türkçe'de bazen "ancak" kelimesini "sadece" anlamında kullanıyoruz.
"Ancak" kelimesini hemen "kuitenkin" diye Fince'ye çevirmemeye dikkat edin.
Örnek:
Bunu ancak sen yapabilirsin.
Vain sinä voit tehdä sen.

O zaman, Önce - Sitten
- Hän ei tule
O gelmeyecek.
+ Sitten mennään.
O zaman gidelim.
Hän katosi kaksi kuukautta sitten.
O iki ay önce düştü.
Buradaki önce geçmişteki bir zamandan bahsedilince kullanılıyor.

Önce - Ensin
Monet ihmiset ajattelevat ensin itseään.
Pek çok insan önce kendini düşünüyor.
Ensin käydään puistossa sitten mennään kahvilaan.
Önce parka uğrayalım sonra kafeye gidelim.
Buradaki "Önce" kelimesi "Öncelikli olarak", "İlk olarak" manalarında.

Sonra - Jälkeen, Päästä
Kahden jälkeen uusi tv-ohjelma alkaa.
(Saat) 2'den sonra yeni televizyon programı başlayacak.
Not: Jälkeen kelimesinden önce gelen kelimeyi aidiyet (genetiivi) kipinde çekim yapıyoruz.
Kolmen tunnin päästä laitan lapset nukkumaan.
3 saat sonra çocukları uykuya yatıracağım.

Demin, Yeni, Henüz, Şimdi - Juuri, Vasta
Juuri tuli mieleen. Minä unohdin avaimet työpaikalla.
Şimdi aklıma geldi. Anahtarları işyerinde unuttum.
Peli on vasta alkanut.
Oyun yeni başladı. (Kısa süre önce manasında.)

Gibi - Kuin, niin kuin
Sinä olet kaunis niin kuin kesäinen päivä.
Sen, yaz günü gibi güzelsin. (Hengitä ihollani şarkısından bir söz.)
Veitsi oli terävä kuin partaveitsi.
Bıçak, ustura gibi keskindi.

Belli başlı bağlaç ve edatlar bunlar ama bunlardan başkada bağlaç ve edatlar mevcut. İki cümleyi tek cümle haline getiren ek ve kelimeleri de farklı bir yazıda anlatacağız.




Önceki
Sonraki

3 yorum:

  1. Almanca ingilizceden zordu ama sanirim fince hepsinden zor 😊

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler çok net anlaşılır yazmıssınız

    YanıtlaSil