Fince'de bağlaçlar ve edatlar için kullanılan kelimelere pikkusanat yani küçük kelimeler denildiğini bir önceki yazımızda belirtmiştik. Bu kelimelerden bir kısmından daha önce bahsettik. Şimdi de Fince'de en çok kullanılan edatlar ve bağlaçları sıralamaya devam edeceğiz.
Kun
Kun sinä saat paketin, ilmoita minulle.
Paketi aldığında, bana bildir.
Kun saavuin Helsinkiin, juna oli jo lähtenyt.
Helsinki'ye vardığımda, tren çoktan gitmişti.
Sinä varmasti tykkäät siitä, kun sinä näet sen.
Onu gördüğünde, onu kesin beğeneceksin.
Örneklerde görüldüğü gibi birden fazla eylem var ve bunların zamanları farklı.
Daha basit şekilde; yaptığında, ettiğinde şeklindeki kullanımlarda "kun" kelimesini kullanıyoruz.
Että
Birine bir konuyu anlatırken alıntı yaptığımızda genelde bu kelimeyi kullanıyoruz.
Diyelim bir arkadaşınız size dedi ki "Ben yarın işe gelmeyeceğim.". Siz bunu 3. bir kişiye anlatırken:
Ali dedi ki yarın işe gelmeyecekmiş.
Ali yarın işe gelmeyeceğini söyledi.
Yukarıdaki cümlelerde olduğu gibi aktarıyorsunuz. Fince'de aynı anlatımı yapmak için "Että" kelimesini kullanıyoruz.
Ahmet sanoi että hänellä on selkäkipu.
Ahmet dedi ki onun sırt ağrısı varmış.
Ahmet sırt ağrısı olduğunu söyledi.
Minä sanoin opettajalle etten pääsee kouluun huomenna.
Öğretmenime yarın okula gelemeyeceğimi söyledim.
Että kelimesinden sonra olumsuz cümle geliyorsa ya ayrı ayrı yazıyoruz:
Kerroin hänelle että en mene töihin huomenna.
Veya että en yerine etten şeklinde kısaltıyoruz.
Jotta
Jotta neden sonuç belirtmek için kullanılan kelimelerden biri; bir şeyi yaptım ki şu olsun tarzında cümleler kurmamızı sağlıyor. İngilizce bilenler için İngilizcedeki 'so that' e karşılık geliyor.
Heräsin aikaisin aamulla jotta ehdin kouluun.
Sabah erken uyandım ki okula yetişeyim.
Lähde heti, jotta et myöhästy.
Hemen çık ki geç kalmayasın.
Vaikka
Vaikka kelimesinin türkçe karşılığı genelde 'rağmen, bile' şeklindedir.
Vaikka haluaisin mennä Espanjaan, minulla ei ole rahaa.
İspanya'ya gitmek istesem bile, param yok.
Menen töihin, vaikka en haluaisi.
İşe gidiyorum, istemesem de.
Hän tekee samat virheet, vaikka olen varoittanut häntä monta kertaa.
Aynı hataları yapıyor, onu pek çok defa uyarmama rağmen.
Vaikka kelimesi bazen de iki cümleyi bağlamak için değil sadece anlamı vurgulamak için kullanılır. Türkçe'deki 'bile' kelimesinin karşılığı olarak;
Tähän autoon mahtuu vaikka 10 henkilöä.
Bu arabaya 10 kişi bile sığar.
Muuten
Olkaa varovaisia muuten kaadutte.
Dikkatli olun yoksa düşersiniz.
Maksa velkasi muuten...
Borcunu öde yoksa ...
Bunlar iki cümleyi birbirine bağlamak için en sık kullanılan Fince kelimeler.
Cümle içerisinde kullanılan diğer edatlar ve bağlaçları da şu şekilde sıralayabiliriz.
Heti - Hemen
Kerro heti mitä tapahtui.
Ne olduğunu hemen anlat.
Yleensä - Genelde
En yleensä tykkää kauhuelokuvista.
Genelde korku filmlerini sevmem.
Usein - Sıklıkla
Käyn usein ystäväni kanssa elokuvassa.
Arkadaşımla birlikte sıklıkla (sık sık) fılme giderim (film izlemeye).
Jo - Çoktan, - Beri, Hadi
Kullanıldığı cümleye göre 'Jo' kelimesinin anlamı değişebiliyor.
Olen jo lukenut sen kirjan.
O kitabı çoktan okudum.
Mene jo! (burda 'oyalanma hemen çık/git' anlamı katıyor.)
Git hadi!
Messi oli jo taitava pelaaja jo lapsena.
Messi çocukluğundan beri yetenekli bir oyuncuydu.
Messi taa çocukluğunda yetenekli bir oyuncuydu.
Cümleyi iki şekilde de çevirmek mümkün.
Noin - Yaklaşık
Oletko katsonut sen videon 'Kalevala on noin 100 sekunnissa'?
O videoyu izledin mi 'Yaklaşık 100 saniyede Kalevala'? (Bilmeyenler için Kalevala Fin halk destanı/hikayesi dir.)
Noin kelimesinin bir diğer kullanımı da 'böyle' dir.
Noin siinä käy, kun ei totella.
Laf dinlemezsen, böyle olur.
Melkein, Melko - Neredeyse
Tänään jäin melkein auton alle.
Bugün neredeyse arabanın altında kalıyordum.
En ajanut autoa paljon, auto on melkein uusi.
Arabayı fazla sürmedim, araba nerdeyse yeni.
Itse - Kendi
Hän teki maalauksen itse.
Tabloyu kendisi yaptı.
Lapsi ei itse pystyy päättämään asiaa.
Çocuk kendi karar veremez.
Kaupungin keskustassa oli itse presidentti.
Şehir merkezinde başkanın kendisi bulunuyordu.
Ostin uudet kengät itselleni.
Kendime yeni ayakkabılar satın aldım.
Myös - da/de eki
Postissa on mainoksia myös tänään.
Postada bugün de reklamlar vardı.
- Kin / - Kaan
Myös ile benzer anlama sahiptir ama kullanım alanı daha geniştir. Nerdeyse bütün kelimelere eklenebilir. Fiillere eklendiğinde anlama vurgu katar ama Türkçede tam bunu karşılayacak bi kelime olmadığından bunun tam kullanımını biraz yaşayarak öğrenmek lazım.
Minä kävin Italiassa.
İtalya'yı ziyaret ettim.
Minäkin kävin siellä.
Ben de orayı ziyaret ettim.
Puhuinkin tästä teille juuri tänä aamuna.
Daha bu sabah size bundan bahsetmiştim.
- kin eki olumsuz cümlelerde -kään ekine dönüşür.
En aio hävitä.
Kaybetmeye niyetim yok.
En minäkään.
Benim de.
Minä en syö lihaa.
Et yemiyorum.
En minäkään.
Ben de (yemiyorum)
diğer sık kullanılan sözcükler...
Jäljellä - Kalan
Varasti - Kesin /kesinlikle
Vaille - Eksik
Tasan - Tam
Yli - Üzeri/ Fazla / Geçiyor
Puoli - Yarım
Kun
Kun sinä saat paketin, ilmoita minulle.
Paketi aldığında, bana bildir.
Kun saavuin Helsinkiin, juna oli jo lähtenyt.
Helsinki'ye vardığımda, tren çoktan gitmişti.
Sinä varmasti tykkäät siitä, kun sinä näet sen.
Onu gördüğünde, onu kesin beğeneceksin.
Örneklerde görüldüğü gibi birden fazla eylem var ve bunların zamanları farklı.
Daha basit şekilde; yaptığında, ettiğinde şeklindeki kullanımlarda "kun" kelimesini kullanıyoruz.
Että
Birine bir konuyu anlatırken alıntı yaptığımızda genelde bu kelimeyi kullanıyoruz.
Diyelim bir arkadaşınız size dedi ki "Ben yarın işe gelmeyeceğim.". Siz bunu 3. bir kişiye anlatırken:
Ali dedi ki yarın işe gelmeyecekmiş.
Ali yarın işe gelmeyeceğini söyledi.
Yukarıdaki cümlelerde olduğu gibi aktarıyorsunuz. Fince'de aynı anlatımı yapmak için "Että" kelimesini kullanıyoruz.
Ahmet sanoi että hänellä on selkäkipu.
Ahmet dedi ki onun sırt ağrısı varmış.
Ahmet sırt ağrısı olduğunu söyledi.
Minä sanoin opettajalle etten pääsee kouluun huomenna.
Öğretmenime yarın okula gelemeyeceğimi söyledim.
Että kelimesinden sonra olumsuz cümle geliyorsa ya ayrı ayrı yazıyoruz:
Kerroin hänelle että en mene töihin huomenna.
Veya että en yerine etten şeklinde kısaltıyoruz.
Jotta
Jotta neden sonuç belirtmek için kullanılan kelimelerden biri; bir şeyi yaptım ki şu olsun tarzında cümleler kurmamızı sağlıyor. İngilizce bilenler için İngilizcedeki 'so that' e karşılık geliyor.
Heräsin aikaisin aamulla jotta ehdin kouluun.
Sabah erken uyandım ki okula yetişeyim.
Lähde heti, jotta et myöhästy.
Hemen çık ki geç kalmayasın.
Vaikka
Vaikka kelimesinin türkçe karşılığı genelde 'rağmen, bile' şeklindedir.
Vaikka haluaisin mennä Espanjaan, minulla ei ole rahaa.
İspanya'ya gitmek istesem bile, param yok.
Menen töihin, vaikka en haluaisi.
İşe gidiyorum, istemesem de.
Hän tekee samat virheet, vaikka olen varoittanut häntä monta kertaa.
Aynı hataları yapıyor, onu pek çok defa uyarmama rağmen.
Vaikka kelimesi bazen de iki cümleyi bağlamak için değil sadece anlamı vurgulamak için kullanılır. Türkçe'deki 'bile' kelimesinin karşılığı olarak;
Tähän autoon mahtuu vaikka 10 henkilöä.
Bu arabaya 10 kişi bile sığar.
Muuten
Olkaa varovaisia muuten kaadutte.
Dikkatli olun yoksa düşersiniz.
Maksa velkasi muuten...
Borcunu öde yoksa ...
Bunlar iki cümleyi birbirine bağlamak için en sık kullanılan Fince kelimeler.
Cümle içerisinde kullanılan diğer edatlar ve bağlaçları da şu şekilde sıralayabiliriz.
Heti - Hemen
Kerro heti mitä tapahtui.
Ne olduğunu hemen anlat.
Yleensä - Genelde
En yleensä tykkää kauhuelokuvista.
Genelde korku filmlerini sevmem.
Usein - Sıklıkla
Käyn usein ystäväni kanssa elokuvassa.
Arkadaşımla birlikte sıklıkla (sık sık) fılme giderim (film izlemeye).
Jo - Çoktan, - Beri, Hadi
Kullanıldığı cümleye göre 'Jo' kelimesinin anlamı değişebiliyor.
Olen jo lukenut sen kirjan.
O kitabı çoktan okudum.
Mene jo! (burda 'oyalanma hemen çık/git' anlamı katıyor.)
Git hadi!
Messi oli jo taitava pelaaja jo lapsena.
Messi çocukluğundan beri yetenekli bir oyuncuydu.
Messi taa çocukluğunda yetenekli bir oyuncuydu.
Cümleyi iki şekilde de çevirmek mümkün.
Noin - Yaklaşık
Oletko katsonut sen videon 'Kalevala on noin 100 sekunnissa'?
O videoyu izledin mi 'Yaklaşık 100 saniyede Kalevala'? (Bilmeyenler için Kalevala Fin halk destanı/hikayesi dir.)
Noin kelimesinin bir diğer kullanımı da 'böyle' dir.
Noin siinä käy, kun ei totella.
Laf dinlemezsen, böyle olur.
Melkein, Melko - Neredeyse
Tänään jäin melkein auton alle.
Bugün neredeyse arabanın altında kalıyordum.
En ajanut autoa paljon, auto on melkein uusi.
Arabayı fazla sürmedim, araba nerdeyse yeni.
Itse - Kendi
Hän teki maalauksen itse.
Tabloyu kendisi yaptı.
Lapsi ei itse pystyy päättämään asiaa.
Çocuk kendi karar veremez.
Kaupungin keskustassa oli itse presidentti.
Şehir merkezinde başkanın kendisi bulunuyordu.
Ostin uudet kengät itselleni.
Kendime yeni ayakkabılar satın aldım.
Myös - da/de eki
Postissa on mainoksia myös tänään.
Postada bugün de reklamlar vardı.
- Kin / - Kaan
Myös ile benzer anlama sahiptir ama kullanım alanı daha geniştir. Nerdeyse bütün kelimelere eklenebilir. Fiillere eklendiğinde anlama vurgu katar ama Türkçede tam bunu karşılayacak bi kelime olmadığından bunun tam kullanımını biraz yaşayarak öğrenmek lazım.
Minä kävin Italiassa.
İtalya'yı ziyaret ettim.
Minäkin kävin siellä.
Ben de orayı ziyaret ettim.
Puhuinkin tästä teille juuri tänä aamuna.
Daha bu sabah size bundan bahsetmiştim.
- kin eki olumsuz cümlelerde -kään ekine dönüşür.
En aio hävitä.
Kaybetmeye niyetim yok.
En minäkään.
Benim de.
Minä en syö lihaa.
Et yemiyorum.
En minäkään.
Ben de (yemiyorum)
diğer sık kullanılan sözcükler...
Jäljellä - Kalan
Varasti - Kesin /kesinlikle
Vaille - Eksik
Tasan - Tam
Yli - Üzeri/ Fazla / Geçiyor
Puoli - Yarım
fince dersleri pikkusanat |